14 Şubat 2013 Perşembe

Yolun başında


Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Üniversiteye girdiğim yıl verdiğim ucuz özel derslerden mi bahsetsem, yoksa bölme işlemi yapmayı bilmeden 6. sınıfa gelmiş bir öğrenciye anlatmaya çalıştığım "Hız" kavramından mı? Belki eğitim psikolojisi hakkında fazla bir bilgim yok. Hatta öğretmenlik yapabilecek resmi ve akademik yeterliliklere de sahip değilim. Ama bildiğim bir şey var ki, ortada bir sorun varsa, incelenmeyi, çözümlenmeyi ve çözülmeyi hak eder.

Fizik dersi, Türkiye'de, lise seviyesinde anlatılması ve anlaşılması en zor derstir. Bunun elbette çeşitli sebepleri var. İlerleyen paylaşımlarımda bu sebepleri ve çözümleri ayrıntılı bir biçimde sunacağım. Fakat en temel sorun, diğer tüm dersler gibi Fizik dersinin de, öğretmen olmayı hiç düşünmemiş, şans eseri ya da zorunluklar sonucu öğretmen olmuş, eğitim ve öğretim tekniklerini uygulayamayan, sabırsız kişiler tarafından anlatılmaya çalışılmasıdır. Gelişmekte olan bir toplum için, belki de en önemli meslek olan öğretmenliğin, bu kadar yavan hale getirilmesi ve bayağılaştırılması, yalnızca Fizik dersi için değil, diğer tüm branşların öğretimi konusunda da verimliliği düşürmekte, başarılı öğrencileri ezbere, başarısızları ise anlamamaya bağlı olarak reddetmeye itmektedir.

Bu blogda ağırlıklı olarak MEB müfredatına uygun olarak Lise seviyesinde Fizik dersinin öğrenimi ve öğretimi konularındaki fikirlerimi açıklayacağım. Kullandığım teknikleri ve şemaları görseller aracılığıyla sizlerle paylaşıp, hem öğrencileri, hem de öğretmenleri geliştirecek bazı ürünler ortaya koyacağım. Takip eden tüm öğrencilere ve öğretmenlere teşekkür ederim.

Yorumlarınız ve önerileriniz için : fizikdersim@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder